Oruç Çeşitleri
Beş çeşit oruç vardır:
1- Farz Olan Oruçlar: Ramazan ayında oruç tutmak, Ramazanda tutulamayan orucu başka günlerde kaza etmek ve keffaret oruçları da farzdır.
2- Vacip Olan oruçlar: Adak oruçları ile, bozulan nafile oruçları kaza etmek vaciptir.
3- Sünnet Olan Oruçlar: Muharrem ayının dokuzuncu gününü onuncu günü ile veya onuncu gününü onbirinci günü ile birlikte oruç tutmak sünnettir.
4- Müstehab Olan Oruçlar: Kamerî ayların onüç, ondört ve onbeşinci günleri ile haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri ve Ramazandan sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehabdır.
5- Mekruh Olan Oruçlar:
Mekruh olan oruçlar iki kısımdır:
a) Tenzihen Mekruh Olan Oruçlar: Muharrem ayının sadece onuncu günü ile yalnız cuma ve yalnız cumartesi günlerinde oruç tutmak, akşamdan iftar etmiyerek bir günün orucunu ertesi güne birleştirmek mekruh olduğu gibi, kişiyi zayıf düşürmesi ve orucu âdet haline getireceği için senenin tamamını oruç tutmak da mekruhtur.
Peygamberimiz, belirli zamanlarda tutulması emir ve tavsiye edilen oruçlar dışında sürekli olarak her gün oruç tutulmasını uygun görmemiştir.
Ashab-ı Kiram'dan Selman-ı Farisî Ebu'd-Derdâ'yı ziyarete gitti ve bulamadı. Eşini eski elbise içinde perişan bir durumda görünce:
- Bu ne haldir? diye sordu. Kadın:
Kardeşin Ebu'd-Derdâ'nın dünya ile işi yok ki, "gündüz oruç tutar, gece namaz kılar" diye yakındı. Bu sırada kocası Ebu'd-Derdâ da geldi. Selman'ı selâmladı ve onun için yemek hazırlayıp önüne getirdi. Selman ona:
- Haydi sen de ye! dedi. Ebu'd-Derdâ:
- Ben oruçluyum, deyince, Selman:
- Vallahi sen yemeyince ben de yemem dedi. Bunun üzerine o da, orucunu bozup misafiri ile yedi. 38 Gece olunca Ebu'd-Derdâ gecenin ilk saatlerinde namaza kalkmak istedi. Selman:
- Uyu; diye ona engel oldu. Ebu'd-Derdâ da uyudu. Sonra tekrar kalkmak isteyince yine Selman:
- Uyu! diyerek, ona engel oldu.
Gecenin geç vaktinde, Selman:
- Şimdi kalk! dedi ve ikisi de kalkıp abdest aldılar ve namaz kıldılar. Namazdan sonra Selman Ebu'd-Derdâ'ya:
- Kardeşim! Şüphesiz senin üzerinde Rabbının hakkı vardır.
- Kendinin de hakkı vardır.
- Ailenin de hakkı vardır.
Binaenaleyh, her hak sahibine hakkını vermelisin, dedi.
Sonra Ebu'd-Derdâ Peygamberimizin huzuruna gelip olanları anlatınca, Peygamber Efendimiz:
Selman doğru söylemiştir, buyurdu. 39
Görülüyor ki bir müslüman'ın, yapmakla yükümlü bulunduğundan fazla olarak kendisini tamamen ibadete vererek vücudunu zayıf düşürmesi, dünya ile ilgisini kesmesi ve ailesini ihmal etmesi doğru değildir.
b) Tahrimen Mekruh Olan Oruçlar: Ramazan bayramının birinci günü ile kurban bayramının dört günü oruç tutmak tahrimen mekruhtur.
Bu günler, Allah'ın kullarına birer ziyafet günleridir. Oruç tutarak Allah'ın ziyafetinden kaçmak doğru değildir.